COVID-19, SARS-CoV-2 adı verilen yeni koronavirüs suşunun neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. İnsanları enfekte ettiği ve çoğu hafif ila orta derecede solunum yolu semptomlarına neden olan yedi koronavirüs tipi vardır.
SARS-CoV-2 enfeksiyonu MERS (Orta Doğu Solunum Sendromu) ve SARS (Ağır Akut Solunum Sendromu) ile benzer özellikler gösterir, ancak daha şiddetli hastalıklara bazı durumlarda zatürre ve ölüme yol açabilir.
Bulaşma nasıl olmaktadır?
Hastalık esas olarak damlacık yoluyla, diğer bir ifade ile solunum yoluyla bulaşmaktadır.
Ayrıca hasta bireylerin öksürmesi ve hapşırması yoluyla ortama saçılan damlacıklara diğer kişilerin elleri ile temas etmesi ve sonrasında ellerini ağız, burun veya göz mukozasına teması ettirmesi ile de bulaşmaktadır.
Semptomu olmayan yani asemptomatik kişilerin solunum yolu salgılarında da virüs tespit edilebildiğinden, bu salgıların da bulaştırıcı olduğu unutulmamalıdır.
Ancak bugün için, COVID-19‘un bulaştırıcılık süresi ve dış ortamda canlı kalma süresi net olarak bilinmemektedir.
Hastalık belirtileri nelerdir?
COVID-19 semptomları, virüse maruz kaldıktan 2 ila 14 gün sonra ortaya çıkabilir ve çoğunlukla ateş, öksürük ve nefes darlığı belirtilerini içerir.
Bazı enfekte kişilerde hiçbir semptom olmayabilir veya semptomları belirgin olmayabilir.
T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından online "Korona Virüs" kontrolü ile ilgili bir uygulama devreye alınmıştır. Hastalık belirtilerine sahip olup olmadığınızı bu siteyi ziyaret ederek öğrenebilirsiniz. https://koronaonlem.saglik.gov.tr
T.C.Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan COVID-19 (SARS-CoV-2 ENFEKSİYONU) REHBERİ Bilim Kurulu Çalışması’nda olası ve kesin vaka tanımlamaları yapılmıştır.
OLASI VAKA
veya
veya
veya
KESİN VAKA
Serolojik testler (Antikor testleri)
Bilim adamlarının yakın zamanda Covid-19 (SARS-CoV-2) enfeksiyonuna yanıt olarak bağışıklık sistemi tarafından üretilen antikorları tespitine yönelik çeşitli kan testleri geliştirmiş olmalarına karşın bu testler henüz yaygın kullanıma girmemiştir.
Bu testler IgG ve IgM antikorlarının saptanmasını temel almaktadır. IgM testi pozitifliği enfeksiyonun mevcut olduğunu; IgG testi pozitifliği ise kişinin enfeksiyonu geçirdiğini ve bağışıklık yanıtının başladığını gösterir.
Bu testler geçmişte herhangi bir belirti fark etmemiş ve/veya daha önce rRT-PCR testi yapılmamış (hatta rRT-PCR testi yanlış negatif çıkmış) olsa bile, COVID-19 geçirmekte veya geçirmiş olanların belirlenmesinde ve enfeksiyona kimin bağışık yanıt verdiğinin belirlenmesinde yararlı olabilmektedir.
Bununla birlikte, yakın zamanda enfekte olmuş, diğer bir ifade ile akut dönemdeki hastaların tespitinde yararlı değildir, çünkü antikorların gelişmesi ve kanda saptanması günler sürebilir.
COVID-19 enfeksiyonu tedavisi seçeneklerinden birisi Covid-19 tanısı almış ve iyileşmiş kişilerden kan plasmasının alınarak kritik durumda olan hastaya verilmesidir.
Bu durumda plasma vericilerinin tespitinde moleküler testlerin yanı sıra antikor testleri de yararlı olacaktır.
Günümüzde geliştirilmiş hızlı antikor testleri piyasada bulunmakla birlikte, bu testlerin güvenirlilikleri halen istenen düzeyde değildir.
Hasta olduğu halde testi negatif çıkan kişilerin herhangi bir koruma önlemi almadan hareket etmeleri bulaş riskini arttıracağından, hızlı antikor testlerinin kullanımları kısıtlıdır.
Ülkemiz uygulamalarında COVID-19 Tanı, takip ve tedavisi amacı ile bir grup Biyokimyasal Test yapılmaktadır.
Biyokimya laboratuvarlarında tam kan sayımı, lenfosit sayımı, C-reaktif protein (CRP), prokalsitonin, böbrek ve karaciğer testleri (kreatinin, AST, ALT), kardiyak troponin, laktat dehidrojenaz (LDH), koagülasyon parametreleri (PT, aPTT, fibrinojen, D-dimer), ferritin, arter kan gazı ve laktat gibi testler,
hastalığın tanısına destek olmasının yanı sıra tedavi izleminde ve klinik gidişatın değerlendirilmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Hastaların hastanede mi evde mi takip edileceklerine, hastanın genel durumunun yanı sıra laboratuvar testlerine bakılarak karar verilmektedir. Ayrıntılar için “Testim pozitif çıkarsa ne anlama gelmektedir” bölümüne bakınız.
COVID-19 hastalarında bazı antiviral ilaçların kullanımı için önerilen biyokimya testi, Interlökin-6 (IL-6) dır. Özellikle yoğun bakım hastalarında anti-viral ilaca başlama kararının zamanlamasında yararlı olabileceği düşünülmektedir.
COVID-19 tanısı almış ve tedavi altındaki hastaların rutin laboratuvar test ölçümlerini olumsuz etkileyen özel durumlar bulunmaktadır:
Yüksek doz C vitamini uygulanması, hasta başı cihazlarda (glukometreler) ve laboratuvarda kullanılan bazı yöntemlerde interferansa neden olarak kan glukoz ölçümünü etkileyebilir ve hastanın glukoz sonuçlarının olduğundan farklı çıkmasına neden olabilir.
Yine yüksek doz C vitamini tedavisi alan hastalarda, laboratuvarda kullanılan yönteme göre trigliserit, kolesterol ve ürik asit sonuçları da farklı çıkabilir.
Bu nedenle, tedavi ve testlerin etkileşimi açısından biyokimya uzmanı ile hekimin hastayı birlikte değerlendirmesi önemlidir.
Testler için ne tür numune gereklidir?
PCR testleri için tercih edilen örnek, burnunuzun arkasından bir çubuk yardımı ile alınan sürüntüdür.
Buna nazofaringeal sürüntü (NP sürüntü) denir. Başınızı geriye yatırdıktan sonra bir çubuk, burun deliklerinden birine bir direnç ile karşılaşılana kadar yavaşça sokulur. Birkaç saniye orada sabit tutulur, daha sonra birkaç kez döndürülür ve geri çekilir. Bu, acı verici değildir, ancak rahatsız edici olabilir, gözlerinizin yaşarmasına ve öksürüğe neden olabilir.
Bir NP sürüntü toplanması mümkün olmadığında, solunum yolundan başka yolla örnekler alınabilir. Örneğin boğazın arkasından alınan bir sürüntü örneği (orofaringeal sürüntü) test için kullanılabilir.
Bazen test için yeterli sayıda virüs alma şansını artırmak için önce bir orofaringeal sürüntü ve sonrasında bir NP sürüntüsü tek bir swapla veya ayrı ayrı alınır ve tek bir taşıyıcı ortam besiyerine yerleştirilerek laboratuvara test için gönderilir.
Hastanedeyseniz doktorunuz bir bronkoskop yardımı ile alt solunum yollarından, özellikle de akciğerlerinizden bronkoalveolar lavaj yöntemini kullanarak örnek alabilir. Bu işlem sırasında lokal anestezi uygulanır.
Antikor testleri (IgG ve IgM) ve diğer laboratuvar (biyokimya) testleri için kan örneği alınır.
Yukarıda “Hastalık belirtileri nelerdir?” bölümünde anlatılan “Olası Vaka” tanımlarına uyuyorsanız, bir sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekmektedir.
Sağlık kuruluşunda şikayetleriniz dinlendikten ve muayeneniz yapıldıktan sonra, kan tahlilleriniz için kan alınır. Akciğer grafisi ve sonrasında Akciğer Bilgisayarlı Tomografi (BT) çekilir. rRT-PCR testi için boğaz ve burnunuzdan sürüntü örnekleri alınır. Yukarıda sayılan laboratuvar ve radyoloji incelemelerinizin sonuçları ile birlikte, genel durumunuz, yaşınız ve altta yatan başka kronik hastalığınızın varlığına göre RT-PCR test sonucunuz çıkana kadar hastanede mi yoksa evde mi takip edileceğinize karar verilir.
COVID-19 enfeksiyonu tanısı konan, diğer bir ifade ile test sonucu pozitif olan kişi tespit edildiğinde, bu kişi ile temaslı veya yakın temaslı tanımına uyan kişilere hemen test yapılmaz. Temaslılar 14 günlük takip süresine alınır. Bu süre içerisinde ateş ve/veya solunum şikayetleri (öksürük, nefes darlığı) olursa tıbbi maske takarak sağlık kuruluşuna başvurması sağlanır. Sağlık kuruluşuna başvuran hastalar, “olası vaka” olarak kabul edilir ve rRT-PCR testleri yapılır.
Test sonucum negatif çıkarsa ne anlama gelmektedir?
COVID-19 testi sonucunuzun negatif olması, solunum yolları şikayetlerinizin muhtemelen grip veya diğer solunum yolları virüslerinden kaynaklandığı anlamına gelir.
Durumunuz hakkında karar vermek için, bu enfeksiyonlar için de size ilave testler yapılabilir. Unutmayın! Negatif bir test sonucu, testin yapıldığı anda "ölçülebilir" enfeksiyonunuz olmadığı anlamına gelir.
rRT-PCR testleri çok hassas olmasına karşın, alınan örnekte tespit edilecek düzeyde (yeterli sayıda) virüs yoksa, enfekte yani hasta olsanız bile test sonucunuz negatif gelebilir (buna yanlış negatiflik durumu denir).
Ayrıca, enfeksiyonu test yaptırdığınız zaman sonrasındaki bir dönem içerisinde kapma ihtimaliniz hala mevcuttur.
Test, ne zaman “yanlış negatif” çıkar? ( Hastalık varken test sonucu negatif)
“
Yanlış negatif” sonuç demek, hastalığınız olmasına karşın test sonucunuzun negatif olması, yani test sonucunda hastalık tespit edilmemesi anlamına gelir.
RT-PCR moleküler test sonuçları, aşağıdaki durumlarda, hastalık olsa dahi negatif çıkabilir.
Covid-19 şüphesi yüksek ise (Olası Vaka) testiniz tekrarlanır. Mümkünse ve daha önce alınmadıysa alt solunum yolu örneklerini içeren örnekler alınır ve bu örneklerde test tekrarlanır.
Test sonucum pozitif çıkarsa ne anlama gelmektedir?
COVID-19 testinizin pozitif olması, muhtemelen SARS-CoV-2 ile enfekte olduğunuzu gösterir.
Bununla birlikte, pozitif bir sonuç hastalığınızın ne kadar şiddetli olduğunu veya ne kadar süre önce enfekte olduğunuzu göstermez.
Eğer yaşınız 50 yaşın altında ise,
Genel durumunuz iyi ise, kronik bir hastalığınız yok ise (hipertansiyon, diyabet, kalp hastalığı, kronik böbrek yetmezliği veya immun bağışıklık yetmezliği gibi), kan testleriniz tehlikeli bir durumu göstermiyor ise (lenfosit sayısı >800/μl, serum CRP <40 mg/L, serum ferritin <500 ng/mL ve D-Dimer <1000 ng/mL) hastaneye yatmanız gerekmez.
Uygun tedavi başlanarak takibiniz evinizde yapılır. Evinizde tam bir izolasyon gerekir.
Eğer evinizde uygun izolasyonu yapamıyor iseniz diğer bir ifade ile evinizde oda sayısı az ise, aileniz kalabalık ve yaşlı aile bireyleri var ise veya izolasyon kurallarına uyumunuzun zor olabileceği düşünülüyor ise hekiminiz hastanede takip edilmenize karar verebilir.