• ISO 15189 ULUSLARARASI AKREDİTASYONA SAHİP ANKARA 'NIN EN YENİ LABORATUVARI
  • SAĞLIĞINIZ BİR YOLCULUKTUR REHBERİNİZ ERBİL TIP LABORATUVARI OLSUN
  • SADECE SAĞLIKLI OLDUĞUNUZU DÜŞÜNMEYİN SAĞLIKLI OLDUĞUNUZU BİLİN
  • 30 YILLIK TECRÜBE İLE DOĞRU SONUÇ , DOĞRU TANI
  • SAĞLIKLA KALIN, AKTİF KALIN, EGZERSİZ YAPIN, DOĞAL BESLENİN,EĞLENİN, SEVİN, GÜLÜN.
  • TAHMİNLERİ SAĞLIĞINIZDAN ÇIKARIN
MENU
Testlerim
Listeye herhangi bir test eklenmedi.

Covid-19

  • Covid-19
Covid-19

Covid-19

COVID-19 nedir?

COVID-19, SARS-CoV-2 adı verilen yeni koronavirüs suşunun neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. İnsanları enfekte ettiği ve çoğu hafif ila orta derecede solunum yolu semptomlarına neden olan yedi koronavirüs tipi vardır. SARS-CoV-2 enfeksiyonu MERS (Orta Doğu Solunum Sendromu) ve SARS (Ağır Akut Solunum Sendromu) ile benzer özellikler gösterir, ancak daha şiddetli hastalıklara bazı durumlarda zatürre ve ölüme yol açabilir

Bulaşma nasıl olmaktadır?

Hastalık esas olarak damlacık yoluyla, diğer bir ifade ile solunum yoluyla bulaşmaktadır. Ayrıca hasta bireylerin öksürmesi ve hapşırması yoluyla ortama saçılan damlacıklara diğer kişilerin elleri ile temas etmesi ve sonrasında ellerini ağız, burun veya göz mukozasına teması ettirmesi ile de bulaşmaktadır. Semptomu olmayan yani asemptomatik kişilerin solunum yolu salgılarında da virüs tespit edilebildiğinden, bu salgıların da bulaştırıcı olduğu unutulmamalıdır.

Ancak bugün için, COVID-19‘un bulaştırıcılık süresi ve dış ortamda canlı kalma süresi net olarak bilinmemektedir.

Hastalık belirtileri nelerdir?

COVID-19 semptomları, virüse maruz kaldıktan 2 ila 14 gün sonra ortaya çıkabilir ve çoğunlukla ateş, öksürük ve nefes darlığı belirtilerini içerir. Bazı enfekte kişilerde hiçbir semptom olmayabilir veya semptomları belirgin olmayabilir.

T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından online "Korona Virüs" kontrolü ile ilgili bir uygulama devreye alınmıştır. Hastalık belirtilerine sahip olup olmadığınızı bu siteyi ziyaret ederek öğrenebilirsiniz. https://koronaonlem.saglik.gov.tr

T.C.Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan COVID-19 (SARS-CoV-2 ENFEKSİYONU) REHBERİ Bilim Kurulu Çalışması’nda olası ve kesin vaka tanımlamaları yapılmıştır.

OLASI VAKA

Ateş veya öksürük veya solunum sıkıntısı ve

Klinik tablonun başka bir neden/hastalık ile açıklanamaması ve

Semptomların başlamasından önceki 14 gün içerisinde kendisi veya yakınının yurt dışında bulunma öyküsü

veya 

Ateş veya öksürük veya solunum sıkıntısı ve

Semptomların başlamasından önceki 14 gün içerisinde kendisi veya yakınının yurt dışında bulunma öyküsü

veya

Ateş veya öksürük veya solunum sıkıntısı ve

Klinik tablonun başka bir neden/hastalık ile açıklanamaması ve

Son 14 gün içinde gelişen akut solunum yolu enfeksiyonu olan bir hastada ateş, öksürük ve nefes darlığı, hızlı ve sığ nefes alma, kanda oksijen eksikliği, tansiyon düşüklüğü, akciğer görüntülemesinde yaygın radyolojik bulgu ve bilinç değişikliği nedeniyle hastaneye yatış gerekliliği

veya

Ani başlangıçlı ateş ile birlikte öksürük veya nefes darlığı olması ve burun akıntısı olmaması

KESİN VAKA

Olası vaka tanımı ve testi pozitif çıkanlar (moleküler yöntemlerle COVİD-19 saptanan kişiler).

RT-PCR testi

COVID-19 tanı testleri bir hastadan alınan solunum yolu örneğinde virüsün RNA'sını tespit etmek için rRT-PCR (gerçek zamanlı ters transkriptaz polimeraz zincir reaksiyonu) gibi bir Nükleik Asit Amplifikasyon Testine (NAAT) dayanır (Aşağıya bakınız: Test için ne tür numune gereklidir?).

PCR, virüsün tespit edilebilecek düzeye gelmesini sağlamak üzere çok küçük bir DNA parçasının çok sayıda kopyalarını elde etmek için kullanılan bir laboratuvar yöntemidir. Bu işleme DNA'nın "amplifikasyonu (çoğaltılması)" denir. COVİD-19 bir RNA virüsü olduğundan ve RNA tek sarmallı bir nükleik asit molekülü olduğundan, çoğaltılmadan önce DNA'ya dönüştürülmesi gerekir. Test sırasında, Ters Transkriptaz adı verilen bir enzim, virüsün tek sarmallı RNA'sına bağlanır ve normal PCR işlemi ile çoğaltılabilecek bir DNA kopyasını oluşturur. Bu ancak örnekte yeterli miktarda viral RNA mevcutsa mümkündür ve sonucunda test pozitif olacaktır. Viral RNA yoksa, test negatif olacaktır. Pozitif çıkması gereken ancak negatif çıkan testler ile ilgili lütfen “Test ne zaman yanlış negatif çıkar?” bölümüne bakınız

Moleküler test (rRT-PCR) nerede yapılmaktadır?

Koronavirüs tanısı için gerekli moleküler testler ülkemizde mevcut olmakla birlikte, bu tanı testlerin laboratuvarlarda yapılmasına kısıtlılıklar getirilmiştir. Tanı testi sadece Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Ulusal Viroloji Referans Laboratuvarında ve 81 ilimizde Covid-19 için yetkilendirilmiş tanı laboratuvarlarında yapılmaktadır. 

rRT-PCR testinin sonuçlanması ne kadar sürmektedir?

Örnek, laboratuvara ulaştıktan sonra 3 saat gibi bir sürede sonuç alınabilmektedir.

Test hızını artırmak için test üreticileri tarafından RT-PCR yöntemini kullanan test cihazları geliştirilmiştir. Bazıları FDA’dan (ABD) kullanım izni almıştır. Örneğin, 18 Mart'ta FDA tarafından onaylanan yeni bir hızlı test, 45 dakika içinde sonuç verebilmesiyle önceki testlerden dört kat daha hızlıdır. 26 Mart'ta FDA izni alan bir başka hızlı test, pozitif sonuçları 5 dakikada, negatif sonuçları 13 dakikada vermektedir. Bu testler henüz ülkemizde kullanılmaya başlanmamıştır.

Serolojik testler (Antikor testleri)

Bilim adamlarının yakın zamanda Covid-19 (SARS-CoV-2) enfeksiyonuna yanıt olarak bağışıklık sistemi tarafından üretilen antikorları tespitine yönelik çeşitli kan testleri geliştirmiş olmalarına karşın bu testler henüz yaygın kullanıma girmemiştir.

Bu testler IgG ve IgM antikorlarının saptanmasını temel almaktadır. IgM testi pozitifliği enfeksiyonun mevcut olduğunu; IgG testi pozitifliği ise kişinin enfeksiyonu geçirdiğini ve bağışıklık yanıtının başladığını gösterir. Bu testler geçmişte herhangi bir belirti fark etmemiş ve/veya daha önce rRT-PCR testi yapılmamış (hatta rRT-PCR testi yanlış negatif çıkmış) olsa bile, COVID-19 geçirmekte veya geçirmiş olanların belirlenmesinde ve enfeksiyona kimin bağışık yanıt verdiğinin belirlenmesinde yararlı olabilmektedir. Bununla birlikte, yakın zamanda enfekte olmuş, diğer bir ifade ile akut dönemdeki hastaların tespitinde yararlı değildir, çünkü antikorların gelişmesi ve kanda saptanması günler sürebilir.

COVID-19 enfeksiyonu tedavisi seçeneklerinden birisi Covid-19 tanısı almış ve iyileşmiş kişilerden kan plasmasının alınarak kritik durumda olan hastaya verilmesidir. Bu durumda plasma vericilerinin tespitinde moleküler testlerin yanı sıra antikor testleri de yararlı olacaktır.

Günümüzde geliştirilmiş hızlı antikor testleri piyasada bulunmakla birlikte, bu testlerin güvenirlilikleri halen istenen düzeyde değildir. Hasta olduğu halde testi negatif çıkan kişilerin herhangi bir koruma önlemi almadan hareket etmeleri bulaş riskini arttıracağından, hızlı antikor testlerinin kullanımları kısıtlıdır.

Diğer Laboratuvar-Biyokimya testleri

Ülkemiz uygulamalarında COVID-19 tanı, takip ve tedavisi amacı ile bir grup biyokimyasal test yapılmaktadır.

Biyokimya laboratuvarlarında tam kan sayımı, lenfosit sayımı, C-reaktif protein (CRP), prokalsitonin, böbrek ve karaciğer testleri (kreatinin, AST, ALT), kardiyak troponin, laktat dehidrojenaz (LDH), koagülasyon parametreleri (PT, aPTT, fibrinojen, D-dimer), ferritin, arter kan gazı ve laktat gibi testler, hastalığın tanısına destek olmasının yanı sıra tedavi izleminde ve klinik gidişatın değerlendirilmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Hastaların hastanede mi evde mi takip edileceklerine, hastanın genel durumunun yanı sıra laboratuvar testlerine bakılarak karar verilmektedir. Ayrıntılar için “Testim pozitif çıkarsa ne anlama gelmektedir” bölümüne bakınız.

COVID-19 hastalarında bazı antiviral ilaçların kullanımı için önerilen biyokimya testi, Interlökin-6 (IL-6) dır. Özellikle yoğun bakım hastalarında anti-viral ilaca başlama kararının zamanlamasında yararlı olabileceği düşünülmektedir.

COVID-19 tanısı almış ve tedavi altındaki hastaların rutin laboratuvar test ölçümlerini olumsuz etkileyen özel durumlar bulunmaktadır: Yüksek doz C vitamini uygulanması, hasta başı cihazlarda (glukometreler) ve laboratuvarda kullanılan bazı yöntemlerde interferansa neden olarak kan glukoz ölçümünü etkileyebilir ve hastanın glukoz sonuçlarının olduğundan farklı çıkmasına neden olabilir. Yine yüksek doz C vitamini tedavisi alan hastalarda, laboratuvarda kullanılan yönteme göre trigliserit, kolesterol ve ürik asit sonuçları da farklı çıkabilir (Bkz. kaynakça).

Bu nedenle, tedavi ve testlerin etkileşimi açısından biyokimya uzmanı ile hekimin hastayı birlikte değerlendirmesi önemlidir.

Testler için ne tür numune gereklidir?

PCR testleri için tercih edilen örnek, burnunuzun arkasından bir çubuk yardımı ile alınan sürüntüdür. Buna nazofaringeal sürüntü (NP sürüntü) denir. Başınızı geriye yatırdıktan sonra bir çubuk, burun deliklerinden birine bir direnç ile karşılaşılana kadar yavaşça sokulur. Birkaç saniye orada sabit tutulur, daha sonra birkaç kez döndürülür ve geri çekilir. Bu, acı verici değildir, ancak rahatsız edici olabilir, gözlerinizin yaşarmasına ve öksürüğe neden olabilir.

Bir NP sürüntü toplanması mümkün olmadığında, solunum yolundan başka yolla örnekler alınabilir. Örneğin boğazın arkasından alınan bir sürüntü örneği (orofaringeal sürüntü) test için kullanılabilir.

Bazen test için yeterli sayıda virüs alma şansını artırmak için önce bir orofaringeal sürüntü ve sonrasında bir NP sürüntüsü tek bir swapla veya ayrı ayrı alınır ve tek bir taşıyıcı ortam besiyerine yerleştirilerek laboratuvara test için gönderilir.

Hastanedeyseniz doktorunuz bir bronkoskop yardımı ile alt solunum yollarından, özellikle de akciğerlerinizden bronkoalveolar lavaj yöntemini kullanarak örnek alabilir. Bu işlem sırasında lokal anestezi uygulanır.

Antikor testleri (IgG ve IgM) ve diğer laboratuvar (biyokimya) testleri için kan örneği alınır.

RT-PCR testi kimlere yapılır?

Yukarıda “Hastalık belirtileri nelerdir?” bölümünde anlatılan “Olası Vaka” tanımlarına uyuyorsanız, bir sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekmektedir.

Sağlık kuruluşunda şikayetleriniz dinlendikten ve muayeneniz yapıldıktan sonra, kan tahlilleriniz için kan alınır. Akciğer grafisi ve sonrasında Akciğer Bilgisayarlı Tomografi (BT) çekilir. rRT-PCR testi için boğaz ve burnunuzdan sürüntü örnekleri alınır. Yukarıda sayılan laboratuvar ve radyoloji incelemelerinizin sonuçları ile birlikte, genel durumunuz, yaşınız ve altta yatan başka kronik hastalığınızın varlığına göre RT-PCR test sonucunuz çıkana kadar hastanede mi yoksa evde mi takip edileceğinize karar verilir.

COVID-19 enfeksiyonu tanısı konan, diğer bir ifade ile test sonucu pozitif olan kişi tespit edildiğinde, bu kişi ile temaslı veya yakın temaslı tanımına uyan kişilere hemen test yapılmaz. Temaslılar 14 günlük takip süresine alınır. Bu süre içerisinde ateş ve/veya solunum şikayetleri (öksürük, nefes darlığı) olursa tıbbi maske takarak sağlık kuruluşuna başvurması sağlanır. Sağlık kuruluşuna başvuran hastalar, “olası vaka” olarak kabul edilir ve rRT-PCR testleri yapılır.

Test sonucum negatif çıkarsa ne anlama gelmektedir?

COVID-19 testi sonucunuzun negatif olması, solunum yolları şikayetlerinizin muhtemelen grip veya diğer solunum yolları virüslerinden kaynaklandığı anlamına gelir. Durumunuz hakkında karar vermek için, bu enfeksiyonlar için de size ilave testler yapılabilir. Unutmayın! Negatif bir test sonucu, testin yapıldığı anda "ölçülebilir" enfeksiyonunuz olmadığı anlamına gelir. rRT-PCR testleri çok hassas olmasına karşın, alınan örnekte tespit edilecek düzeyde (yeterli sayıda) virüs yoksa, enfekte yani hasta olsanız bile test sonucunuz negatif gelebilir (buna yanlış negatiflik durumu denir). Ayrıca, enfeksiyonu test yaptırdığınız zaman sonrasındaki bir dönem içerisinde kapma ihtimaliniz hala mevcuttur.

Test, ne zaman “yanlış negatif” çıkar? ( Hastalık varken test sonucu negatif)

“Yanlış negatif” sonuç demek, hastalığınız olmasına karşın test sonucunuzun negatif olması, yani test sonucunda hastalık tespit edilmemesi anlamına gelir. RT-PCR moleküler test sonuçları, aşağıdaki durumlarda, hastalık olsa dahi negatif çıkabilir.

Kurallarına uygun bir şekilde test örneğinin alınmamasına bağlı olarak hasta örneğinde virüs miktarının az olması

Hastadan alınan örneğin enfeksiyonun/hastalığın çok erken ya da geç evresinde alınması,

Hastadan alınan örneğin uygun bir şekilde laboratuvara gönderilmemesi

Hastadan alınan örneğin laboratuvarda uygun bir şekilde analize hazırlanmaması

PCR testinin analizine ait teknik problemler

Covid-19 şüphesi yüksek ise (Olası Vaka) testiniz tekrarlanır. Mümkünse ve daha önce alınmadıysa alt solunum yolu örneklerini içeren örnekler alınır ve bu örneklerde test tekrarlanır.

Test sonucum pozitif çıkarsa ne anlama gelmektedir?

COVID-19 testinizin pozitif olması, muhtemelen SARS-CoV-2 ile enfekte olduğunuzu gösterir. Bununla birlikte, pozitif bir sonuç hastalığınızın ne kadar şiddetli olduğunu veya ne kadar süre önce enfekte olduğunuzu göstermez.

Hekiminiz sizi değerlendirdikten sonra tedavi ve izleminiz Pandemi Hastanelerinde veya evde yapılır. Hekiminiz tarafından hastaneye ilk başvuruda aşağıdaki durumlar değerlendirilir;

Eğer yaşınız 50 yaşın altında ise, genel durumunuz iyi ise, kronik bir hastalığınız yok ise (hipertansiyon, diyabet, kalp hastalığı, kronik böbrek yetmezliği veya immun bağışıklık yetmezliği gibi), kan testleriniz tehlikeli bir durumu göstermiyor ise (lenfosit sayısı >800/μl, serum CRP <40 mg/L, serum ferritin <500 ng/mL ve D-Dimer <1000 ng/mL) hastaneye yatmanız gerekmez. Uygun tedavi başlanarak takibiniz evinizde yapılır. Evinizde tam bir izolasyon gerekir. Eğer evinizde uygun izolasyonu yapamıyor iseniz diğer bir ifade ile evinizde oda sayısı az ise, aileniz kalabalık ve yaşlı aile bireyleri var ise veya izolasyon kurallarına uyumunuzun zor olabileceği düşünülüyor ise hekiminiz hastanede takip edilmenize karar verebilir.


Bu test, COVID-19'a karşı antikorları kontrol eder. COVID-19'a maruz kaldıysanız veya aşı olduysanız, vücudunuz bağışıklık yanıtınızın bir parçası olarak antikorlar üretir. Test, COVID-19'a karşı antikorlarınız olup olmadığını gösteren sayısal bir değer sağlar.

Kimler COVID-19 antikor testi yaptırmalıdır?

Aşağıdaki durumlarda bu test sizin için uygun olabilir:

• Daha önce COVID-19 enfeksiyonu için pozitif test yaptıysanız ve saptanabilir antikorlarınız olup olmadığını bilmek istiyorsanız.

• Hiç COVID-19 teşhisi konmamış ve daha önce virüse maruz kalıp kalmadığınızı bilmek istiyorsanız.

Daha önce COVID-19 teşhisi konulduysa veya maruz kaldığınızdan şüpheleniyorsanız, antikor testi yaptırmak için semptomlarınız başladıktan sonra en az 10 gün geçene veya pozitif test ettikten sonra, ateşiniz veya ateşiniz olmayana kadar beklemelisiniz. ateş düşürücü ilaç almadan 24 saat boyunca ateşi yükseldi ve herhangi bir semptom düzeldi. Mevcut araştırmalar, yanlış pozitif veya yanlış negatif sonuç alma şansını azaltmak için semptom başlangıcından veya COVID-19'a bilinen maruziyetten 3 ila 4 hafta sonra antikor testi yaptırmanın en iyisi olabileceğini göstermektedir. Test yaptırmanız gerekip gerekmediği hakkında daha fazla bilgi için sağlık uzmanınızla konuşun.

Aşağıdaki durumlarda bu test sizin için doğru OLMAYABİLİR:

• Son 24 saat içinde hasta hissediyorsanız veya ateşiniz varsa.

• COVID-19'u teşhis etmeye çalışıyorlar.

• 10 günden daha kısa bir süre önce COVID-19 teşhisi kondu.

• Son 14 gün içinde doğrudan COVID-19'a maruz kalmış.

• Bağışıklık sisteminizi zayıflatan bir durumunuz var.

Bir antikor testi, maruziyet veya aşılama sonrasında COVID-19'a karşı antikor geliştirip geliştirmediğinizi gösterecektir. Bu test size aktif bir enfeksiyonunuz olup olmadığını söyleyemez. COVID-19'unuz olduğundan şüpheleniyorsanız, bir PCR testi yaptırma konusunda sağlık uzmanınızla görüşün. Bu test, sahip olduğunuz bağışıklık düzeyini belirlemek için kullanılmamalıdır. Test sonuçlarınızı nasıl yorumlayacağınız konusunda ek rehberlik için sağlık uzmanınıza başvurmalısınız. Test sonuçlarınız ne olursa olsun, aşı, fiziksel mesafe, maske ve yüz kaplama kullanımı, el hijyeni, izolasyon ve karantina gibi halk sağlığı önerilerine uymaya devam etmeniz önemlidir.

Bazen yanlış negatif sonuçlar ortaya çıkabilir. Bu, maruz kaldıktan veya aşılandıktan hemen sonra bir antikor testi yaptırırsanız ve vücudunuz test tarafından tespit edilecek kadar yeterli antikor üretmediyse olabilir. Ek olarak, tıbbi bir durum veya belirli ilaçlar nedeniyle bağışıklık sistemi zayıflamış olanlar gibi bazı kişiler, maruziyet veya aşılamadan sonra saptanabilir düzeyde antikor geliştirmeyebilir.

Yanlış pozitif sonuçlar da ortaya çıkabilir. Bu, test, soğuk algınlığına neden olan virüs gibi maruz kalmış olabileceğiniz diğer koronavirüslerden antikorlar tespit ederse olabilir.

Sonuçlarınız hakkında endişeleriniz varsa, tıbbi geçmişinizi değerlendirebilecek bir sağlık uzmanıyla görüşmeniz önemlidir.


Antikor testi, COVID-19 ile mücadelede kritik bir rol oynayabilir. COVID-19'a maruz kalmış ve bağışıklık tepkisi geliştirmiş olabilecek bireylerin belirlenmesine yardımcı olabilir. Antikor testleri ve klinik takibin kullanılması, virüse yönelik araştırma ve tıbbi gelişmeler için COVID-19'a karşı bağışıklık hakkında daha fazla bilgi sağlayabilir.

Antikorlara sahip olmak genellikle daha fazla enfeksiyona karşı bağışıklık sağlar. Bununla birlikte, şu anda bu antikorlara sahip kişilerin gelecekteki COVID-19 enfeksiyonuna karşı korunduğunu önermek için yeterli kanıt yok. Diğer virüslerle ilgili deneyimler, antikorları olan bireylerin, iyileştikleri ve şu anda virüs bulaşmadıkları sürece toplumdaki işlerine ve diğer günlük aktivitelerine devam edebileceklerini göstermektedir.


Bu test, bir kan örneği alınarak (parmak deliği veya kan alımı ile) yapılır.

Teste hazırlanmak için herhangi bir şey yapmanıza gerek yoktur. Testten önce hızlı olmanıza veya herhangi bir ilaç almayı bırakmanıza gerek yoktur. Laboratuarda veya test kitinizde size daha fazla talimat verilecektir.

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri: 2019 Koronavirüs Hastalığı Hakkında (COVID-19)

Dünya Sağlık Örgütü: Koronavirüs hastalığı (COVID-19) salgını

PWNHealth: COVID-19 SSS

FDA: Coronavirüs (COVID-19) Güncellemesi: Serolojik Testler

Lütfen unutmayın : Antikor testleri ve moleküler testler (birlikte "testler" olarak anılır) Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanmamıştır veya onaylanmamıştır.

Koronavirüs hastalığı (COVID-19 olarak da adlandırılır), en son keşfedilen koronavirüs türlerinden biri olan SARS-CoV-2'nin (şiddetli akut solunum sendromu koronavirüsü) neden olduğu bir enfeksiyondur. Bu hastalığa sahip olanlar, hafif ila şiddetli arasında değişen semptomlar yaşayabilir veya yaşamayabilir.

COVID-19, enfekte bir kişi semptom göstermese bile kişiden kişiye kolayca yayılır. Enfekte bir kişi öksürdüğünde, hapşırdığında veya konuştuğunda virüs içeren damlacıklar havaya karışır. Bu damlacıklar solunabilir veya yakınlardaki insanların ağızlarına veya burunlarına inerek onları virüse maruz bırakabilir. Bu damlacıklar, enfekte bir kişi o alanı terk ettikten sonra dakikalar veya saatlerce havada kalabilir ve 6 metreden daha uzaktaki diğerlerine bulaşabilir. Bu tür yayılmaya “hava yoluyla bulaşma” denir.

İnsanlar, üzerinde virüs bulunan bir yüzeye dokunduktan sonra gözlerine, burnuna veya ağzına dokunarak da COVID-19'a maruz kalabilirler. Bunun virüsün yayılmasının ana yolu olduğu düşünülmese de, araştırmacılar hala COVID-19 hakkında daha fazla şey öğreniyor.

Belirtiler virüse maruz kaldıktan 2 ila 14 gün sonra ortaya çıkabilir. En yaygın semptomlar şunları içerir:

• Ateş

• Öksürük

• Nefes darlığı veya nefes almada zorluk

COVID-19 vakaları hafif ila şiddetli arasında değişmektedir. Enfekte olan bazı kişilerde herhangi bir semptom görülmez ve hasta hissetmezler. Çoğu insan hafif semptomlara sahiptir. Belirtiler hakkında daha fazla bilgi için CDC web sitesini ziyaret edin


Çoğu insan COVID-19'dan iki hafta içinde iyileşir, ancak bazı insanlar iyileşmeden sonra haftalar hatta aylar boyunca semptomlar (tat veya koku kaybı gibi) yaşamaya devam eder. Bu kişiden kişiye değişir. Semptomların devam ettiği durumlarda, ne kadar sürebilecekleri net değildir. Araştırmacılar hala hastalığın seyri hakkında daha fazla şey öğreniyorlar. Daha fazla bilgi için sağlık uzmanınızla görüşün veya CDC.

En yaygın olarak bildirilen uzun vadeli semptomlar yorgunluk, nefes darlığı, öksürük, eklem ağrısı ve göğüs ağrısını içerir ancak bunlarla sınırlı değildir. Diğer semptomlar odaklanma zorluğu, depresyon, kas ağrısı, baş ağrısı, ara sıra ateş ve hızlı atan veya kalp çarpıntısını içerir. Şu anda, araştırmacılar hala hastalığın uzun vadeli etkileri hakkında daha fazla şey öğreniyorlar.

Şiddetli vakaların aşağıdaki kişilerde ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir:

• Daha yaşlı yetişkinler (yaşınız ne kadar büyükse, COVID-19 kaynaklı ciddi hastalık riskiniz o kadar yüksektir).

• Altta yatan tıbbi koşulları olan her yaştan insanlar.

Genç, sağlıklı yetişkinlerde de ciddi hastalıkların ortaya çıkabileceğini belirtmek önemlidir. Riskiniz hakkında sorularınız varsa, sağlık uzmanınızla görüşün. Daha fazla bilgi için CDC.


COVID-19 çok bulaşıcıdır. COVID-19'a yakalanma riski, COVID-19 semptomları olan kişilerle yakın temas dahil olmak üzere birçok faktöre bağlıdır. Kendinizi maruz kalmaktan korumak için federal, eyalet ve yerel yönetim yönergelerinizi takip etmeniz önemlidir.

COVID-19'lu tüm insanlar tıbbi müdahaleye veya tedaviye ihtiyaç duymaz ve çoğu iki hafta içinde iyileşir.

Hafif vakalar için tedavi semptomları yönetmeye odaklanır. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), hastaneye yatırılma veya ciddi hastalık geliştirme riski yüksek olan kişilerde kullanılmak üzere birkaç antikor tedavisine (monoklonal antikorlar olarak da adlandırılır) izin vermiştir.

Daha fazla bilgi için FDA web sitesini ziyaret edin . COVID-19 semptomları yaşıyorsanız, tedavi seçenekleriniz hakkında sağlık uzmanınızla görüşün.


Kendinizi korumanın en iyi yolu, virüse maruz kalabileceğiniz durumlardan kaçınmaktır. Günlük eylemler sizi korumaya ve COVID-19 gibi solunum yolu hastalıklarının yayılmasını önlemeye yardımcı olabilir.

• Hasta olan kişilerle yakın temastan kaçının.

• COVID-19 topluluğunuzda yayılıyorsa, evinizin dışındaki faaliyetleri kısıtlayın ve kendiniz ve diğer insanlar arasında güvenli bir mesafe (yaklaşık 6 fit) koruyun. Bu, kalabalık alanlardan, alışveriş merkezlerinden, dini toplantılardan, toplu taşımadan vb. kaçınmayı içerir.

• Özellikle COVID-19'un yayıldığı alanlarda, sosyal mesafenin zor olduğu halka açık yerlerde (bakkallar ve eczaneler gibi) basit kumaş yüz örtüleri giyin.

• Tıbbi yardım almadığınız sürece hasta olduğunuzda evde kalın.

• Sık dokunulan nesneleri ve yüzeyleri (masalar, kapı kolları, ışık anahtarları, tezgahlar, kulplar, masalar, telefonlar, klavyeler, tuvaletler, musluklar ve lavabolar dahil) temizleyin ve dezenfekte edin.

• Ellerinizi sık sık su ve sabunla en az 20 saniye yıkayın.

• Sabun ve su yoksa, en az %60 alkol içeren alkol bazlı bir el dezenfektanı kullanın. Elleriniz gözle görülür şekilde kirliyse, daima su ve sabunla yıkayın.

• Yıkanmamış ellerle gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza dokunmaktan kaçının.


COVID-19'unuz olabileceğine veya COVID-19 testinizin pozitif olduğuna inanıyorsanız ve hafif semptomlarınız varsa, aşağıdaki adımlar hastalığın başkalarına yayılmasını önlemeye yardımcı olabilir:

• Tıbbi bakım almak dışında evde kalın

- Dinlenerek ve susuz kalarak kendinize iyi bakın

- Asetaminofen gibi reçetesiz satılan ilaçlar daha iyi hissetmenize yardımcı olabilir

- İş ve okul dahil ortak alanlardan kaçının

- Toplu taşıma, araç paylaşımı veya taksi kullanmaktan kaçının

o Sağlık hizmeti sağlayıcınızla iletişimde kalın

• Kendinizi diğer insanlardan ayırın

- Ayrı bir odada kalın ve evinizdeki diğer insanlardan ve evcil hayvanlardan uzak durun

- Mümkünse ayrı bir banyo kullanın

- Başka insanların veya hayvanların yanında olmanız gerekiyorsa, yüzünüzü örtün.

• burnunu ve ağzını kapat

- Hastaysanız, diğer insanların veya evcil hayvanların yanındayken yüzünüzü kapatın.

- Öksürürken veya hapşırırken bir mendil kullanın ve kullanılmış mendilleri astarlı bir çöp kutusuna atın.

• Ellerinizi sık sık temizleyin

- Özellikle halka açık bir yerde bulunduktan, burnunuzu temizledikten, öksürdükten, hapşırdıktan sonra, tuvalete gittikten sonra veya yemek yemeden veya yemek hazırlamadan önce ellerinizi sık sık su ve sabunla en az 20 saniye boyunca yıkayın.

- Sabun ve su yoksa, en az %60 alkol içeren alkol bazlı el dezenfektanı kullanın.

- Yıkanmamış ellerle gözlerinize, burnunuza, ağzınıza ve diğer insanlara dokunmaktan kaçının

• Paylaşma

- Bulaşıkları, bardakları/bardakları, mutfak gereçlerini, havluları, yatak takımlarını veya elektronik aletleri başkalarıyla paylaşmayın

- Kişisel eşyaları kullandıktan sonra sabun ve su ile iyice yıkanmalı veya bulaşık makinesine atılmalıdır.

• Tüm "yüksek temaslı" yüzeyleri her gün temizleyin

- Ayrı "hasta odanız" ve banyonuzdaki yüksek temas yüzeylerini temizleyin ve dezenfekte edin

- Mümkünse temizlik sırasında tek kullanımlık eldiven giyin

- Ortak alanlardaki yüzeyleri bir başkası temizlemeli ve dezenfekte etmelidir.

- Bir bakıcının veya başka birinin temizlemesi ve dezenfekte etmesi gerekiyorsa, gerektiğinde yapılmalıdır.

- Bakıcılar yüz koruyucu ve tek kullanımlık eldivenler giymelidir.

- Üzerinde kan, dışkı veya vücut sıvıları olabilecek alanları temizleyin ve dezenfekte edin.

Maruz kaldığınızı düşünüyorsanız, semptomları yakından izlemek önemlidir. Şiddetli semptomlar geliştirirseniz, özellikle aşağıdakileri yaşıyorsanız derhal tıbbi yardım alın:

• Şiddetli nefes almada zorluk (örneğin nefes almadan konuşamamak gibi)

• Göğsünüzde sürekli ağrı veya baskı

• Kafası karışmış hissetmek

• Uyanmakta veya uyanık kalmakta zorluk çekmek

• Soluk, gri veya mavi renkli cilt, dudaklar veya tırnak yatakları

• Diğer acil durum belirtileri veya semptomları


Tıbbi yardım alırsanız, tesisi ziyaret etmeden önce önceden aradığınızdan emin olun. Bu, tesisin diğer insanların muhtemelen enfekte olmasını veya maruz kalmasını önlemeye yardımcı olacaktır.

• Herhangi bir sağlık hizmeti sağlayıcısına COVID-19'unuz olabileceğini söyleyin.

• Toplu taşıma, araç paylaşımı veya taksi kullanmaktan kaçının.

• Herhangi bir sağlık kuruluşuna girmeden önce bir yüz maskesi takın.


“Fiziksel mesafe” olarak da adlandırılan sosyal mesafe, kendinizle evinizin dışındaki diğer insanlar arasında boşluk bırakmak anlamına gelir. O içerir:

• Diğer insanlardan en az 2 metre uzakta olmak

• Gruplar halinde toplanmamak

• Kalabalık yerlerden uzak durmak ve toplu toplantılardan kaçınmak

Sosyal mesafe, virüse maruz kalmaktan kaçınmanın ve virüsün yayılmasını yavaşlatmanın en iyi yollarından biridir. Özellikle çok hastalanma riski yüksek olan insanlar için önemlidir.

Sosyal mesafeyle ilgili federal, eyalet ve yerel yönetim kılavuzlarına uymaya devam ettiğinizden emin olun.


COVID-19'a sahip olsanız bile, belirli önlemleri aldığınız takdirde sevdiklerinize vermemeniz mümkün. Örneğin, siz ve çocuğunuz aynı odadayken yüzlerinizi kapatmalısınız. Çocuğunuzun yaşına bağlı olarak şunları da yapmalısınız:

Çocuğunuzu enfeksiyondan en iyi şekilde nasıl koruyacağınız konusunda tavsiye almak için çocuğunuzun sağlık uzmanına başvurun.

Çocuğunuza bakamayacak kadar hastaysanız, ev dışında çocuğunuzun kalabileceği bir bakıcı olup olmadığına bakın. Bu bakıcı , COVID-19'dan çok hastalanma riski yüksek olan biri olmamalıdır.

Ev izolasyonunu sonlandırana kadar daha büyük çocuklarla fiziksel temastan kaçının .

Çocuğunuz semptomlar , rehberlik için sağlık uzmanıyla iletişime geçin ve hasta birine bakma . Çocuğunuzun hastalanmasını önlemeye nasıl yardımcı olabileceğiniz konusunda daha fazla ayrıntı için CDC web sitesine bakın.

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), sosyal mesafenin zor olduğu halka açık ortamlarda (bakkallar ve eczaneler gibi) yüz maskelerinin takılmasını önerir. Bu, COVID-19'un yayılmasını yavaşlatmaya yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Yüz kaplamaları, ev eşyalarından veya yaygın malzemelerden (kumaşlar, eski eşarplar, bandanalar, el havluları, eski tişörtler vb.) satın alınabilir veya yapılabilir.

2 yaşın altındaki küçük çocuklara, nefes almada güçlük çeken, bilinci kapalı olan veya maskeyi yardımsız çıkaramayacak durumda olan kişilere yüz maskeleri takılmamalıdır.

Tam aşılıysanız, COVID-19'un hızla yayıldığı bir bölgedeyseniz halka açık kapalı ortamlarda maske takmalısınız. Maskeler özellikle sizin veya evinizdeki birinin COVID-19'dan çok hastalanma riski altındaysa veya evinizden biri aşısızsa önemlidir. Yerel iş ve işyeri rehberliği de dahil olmak üzere federal, eyalet, yerel, kabile veya bölgesel yasalar, kurallar ve düzenlemelerin gerektirdiği şekilde maske takmaya devam edin.

Daha fazla bilgi için CDC web sitesini ziyaret edin .

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), sosyal mesafenin zor olduğu halka açık ortamlarda (bakkallar ve eczaneler gibi) yüz maskelerinin takılmasını önerir. Bu, COVID-19'un yayılmasını yavaşlatmaya yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Yüz kaplamaları, ev eşyalarından veya yaygın malzemelerden (kumaşlar, eski eşarplar, bandanalar, el havluları, eski tişörtler vb.) satın alınabilir veya yapılabilir.

2 yaşın altındaki küçük çocuklara, nefes almada güçlük çeken, bilinci kapalı olan veya maskeyi yardımsız çıkaramayacak durumda olan kişilere yüz maskeleri takılmamalıdır.

Tam aşılıysanız, COVID-19'un hızla yayıldığı bir bölgedeyseniz halka açık kapalı ortamlarda maske takmalısınız. Maskeler özellikle sizin veya evinizdeki birinin COVID-19'dan çok hastalanma riski altındaysa veya evinizden biri aşısızsa önemlidir. Yerel iş ve işyeri rehberliği de dahil olmak üzere federal, eyalet, yerel, kabile veya bölgesel yasalar, kurallar ve düzenlemelerin gerektirdiği şekilde maske takmaya devam edin.

Daha fazla bilgi için CDC web sitesini ziyaret edin.


Yeniden enfeksiyon vakaları bildirilmiştir, ancak bunlar nadirdir. Yeniden enfeksiyon, bir kişi hastalandığında, iyileştiğinde ve daha sonra tekrar enfekte olduğunda ortaya çıkar. Bir kişinin yeniden enfekte olup olmadığı hala araştırılıyor. Hastalığın başlamasından sonraki 90 gün boyunca pozitif bir PCR testi sonucu, büyük olasılıkla yeniden enfeksiyondan ziyade ilk enfeksiyondan kaynaklanmaktadır. Daha fazla bilgi için CDC web sitesini ziyaret edin.

Aşılamadan sonra COVID-19 ile enfekte olmak mümkündür. Bunun nedeni aşılama ve enfeksiyon zamanlaması olabilir. Vücudun antikor üretmesi genellikle birkaç hafta sürer. Bu nedenle, bir kişinin aşıdan hemen önce veya hemen sonra COVID-19 ile enfekte olması ve ardından aşının koruma sağlamak için yeterli zamanı olmadığı için hastalanması mümkündür. Hiçbir aşının %100 etkili olmadığını unutmamak önemlidir. Antikor ürettikten sonra bile hala COVID-19 ile hasta olan tam aşılı kişilerin küçük bir yüzdesi olabilir. Bununla birlikte, kanıtlar aşılamanın hastalığı daha az şiddetli hale getirebileceğini göstermektedir.

Uzun süreli viral bulaşma, bir virüsün parçaları, bir hastalıktan kurtulduktan sonra bile bir süre bir kişide tespit edilebilir olduğunda olan şeydir. COVID-19 olan veya olan bazı kişiler için virüs, 3 aya kadar test örneklerinde olabilir. Bu süre zarfında yeniden test yapılması önerilmez. Bununla birlikte, bir kişi bu süre zarfında COVID-19 ile uyumlu semptomlar göstermeye başlarsa ve diğer hastalıklar ekarte edilirse, bir sağlık kuruluşu veya bulaşıcı hastalık uzmanı ek testler yapmayı düşünebilir. Mevcut en iyi kanıtlar, iyileşen çoğu kişinin muhtemelen artık bulaşıcı olmadığını gösteriyor, ancak şu anda bunu doğrulamak için yeterli kanıt yok. Sorularınız varsa, ek bilgi için sağlık uzmanınıza başvurun.

Bu pandemi sırasında seyahat etmek söz konusu olduğunda düşünülmesi gereken birçok şey var. Ne yazık ki, seyahat COVID-19'a yakalanma ve yayılma riskini artırır. Kendinizi ve başkalarını korumanın en iyi yolu evde kalmak ve seyahat planlarınızı ertelemektir. Ancak, bir seyahate çıkmayı planlıyorsanız, kendinizin ve çevrenizdekilerin güvenliğini ve sağlığını sağlamak için atabileceğiniz bazı adımlar vardır.

Bir seyahate çıkmaya ve topluluğunuzun dışına seyahat etmeye karar verirseniz , seyahatle ilgili hususlar hakkında bilgi için Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) web sitesini ziyaret edin. Ek olarak, seyahate çıkmadan önce bilgi için eyalet ve yerel seyahat kısıtlamalarının yanı sıra eyalet, bölge , kabile ve yerel halk sağlığı web sitelerine bakmak isteyeceksiniz .


Kendinizi hasta hissediyorsanız veya son 14 gün içinde COVID-19 teşhisi konmuş birinin yanındaysanız , seyahat etmemelisiniz. Sizin veya birlikte yaşadığınız birinin COVID-19'dan çok hastalanma riskinin yüksek olup olmadığını da düşünmek isteyebilirsiniz. Örneğin, siz veya birlikte yaşadığınız birinin altta yatan sağlık sorunları varsa ve/veya yaşı daha büyükse, mümkünse seyahat etmekten kaçınmak isteyebilirsiniz.

Havaalanları, otobüsler, trenler ve dinlenme durakları, insanların virüse havada ve yüzeylerde maruz kalabileceği yerlere örnektir. Toplu taşımayı kullanmak sizi başkalarıyla yakın temasa sokabileceğinden, sosyal mesafeyi uygulamak genellikle zorlaşır. Bu da toplu taşıma araçlarını kullanırken kendinizi ve başkalarını korumak için adımlar atmayı çok önemli hale getiriyor. Yapabileceğiniz bazı adımlar şunlardır:

• Yüz örtüsü takmak

• Ellerinizi yıkamak ve el dezenfektanı kullanmak

• Yüzeyler ve nesnelerle gereksiz temastan kaçınmak

• Mümkün olduğunca sosyal mesafe kuralına uymak

• Diğer genel COVID-19 güvenlik önlemleri

Ek olarak, herhangi bir hizmet veya operasyonel değişiklik için nakliye şirketi ile sık sık görüşmeniz önerilir. Toplu taşımayı kullanma konusunda daha fazla kaynak ve rehberlik için Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) web sitesini ziyaret edin.


Seyahat etmeniz ve bir otelde bir gecelik konaklama rezervasyonu yapmanız gerekiyorsa göz önünde bulundurmanız gereken birkaç şey vardır:

• Online rezervasyon ve check-in, mobil oda anahtarı ve varsa temassız ödeme için temassız seçenekleri kullanın

• Gitmeden önce arayın ve tüm personelin bir bez yüz örtüsü takmasının gerekip gerekmediğini sorun.

• Check-in kontuarlarında pleksiglas bariyerler ve lobideki fiziksel mesafe işaretleri gibi otel tarafından kullanılan ekstra önleme uygulamalarına bakın.

• Otelin temizlik ve dezenfeksiyon politikalarını güncelleyip güncellemediğini sorun

• Otelin sık dokunulan eşyaların çıkarılması ve/veya temizlenmesiyle ilgili politikasını sorun.

• Lobide ve diğer ortak alanlarda yüz koruyucu giyin

• Başkalarıyla yakın temasın olası olduğu alanların kullanımını en aza indirin (örn. dinlenme odaları, dış teraslar, iç dinlenme alanları, yemek alanları, oyun odaları, havuzlar, jakuziler, saunalar, kaplıcalar, salonlar ve fitness merkezleri)

• Mümkünse asansör yerine merdivenleri kullanın

• Asansöre binmeniz gerekiyorsa, tek başınıza binebilecek duruma gelene kadar bekleyin veya yalnızca evinizden insanlarla birlikte binin.

Çoğu ülkede COVID-19 riski yüksektir. Özellikle siz veya birlikte yaşadığınız biri ciddi hastalık riski altındaysa, yüksek riskli yerlere zorunlu olmayan seyahatlerden kaçınmalısınız. Bu kaynakla .

Uluslararası seyahat etmeyi seçerseniz, bazı sağlık sistemlerinin bunalmış olduğunu ve etkilenen bölgelerde yeterli tıbbi bakıma sınırlı erişimin olabileceğini düşünmek isteyebilirsiniz. Birçok ülke ayrıca seyahat kısıtlamaları ve zorunlu karantinalar uyguluyor, sınırları kapatıyor ve vatandaş olmayanların çok az önceden haber vererek ülkeye girişini yasaklıyor. Uluslararası seyahat etmeyi seçerseniz, seyahat planlarınızın çeşitli şekillerde kesintiye uğrayabileceğini unutmayın. Seyahatiniz sırasında hastalanırsanız veya COVID-19'lu bir kişiye maruz kalırsanız, izole edilebilir veya karantinaya alınabilir ve Amerika Birleşik Devletleri'ne dönüşünüz gecikebilir. Daha fazla ayrıntı için Dışişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı veya ABD Dışişleri Bakanlığı, Konsolosluk İşleri Bürosu, Ülke Bilgileri sayfasına bakın.


Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerinden (CDC) elde edilen veriler, belirli ırksal ve etnik azınlık grupları arasında COVID-19'dan kaynaklanan hastalık ve ölüm yükünün daha yüksek olduğunu göstermiştir. New York City verilerine göre , Siyahi ve Hispanik insanlar Beyaz ve Asyalı insanlara göre daha fazla COVID-19 vakasına ve COVID-19 nedeniyle daha yüksek hastaneye yatış ve ölüm oranlarına sahipler. Bu verileri doğrulamak ve COVID-19'un bu topluluklar üzerindeki etkisini azaltmak için daha fazla çalışma devam etmektedir.

COVID-19 ile enfekte olup olmamanız bir dizi faktöre bağlıdır. İyi haber şu ki, bu faktörlerin çoğunu kontrol edebilirsiniz. Daha fazla bilgi için CDC web sitesini ziyaret edin.


Son veriler, COVID-19'un belirli ırksal ve etnik azınlık grupları üzerinde daha büyük bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Sağlık farklılıkları genellikle sosyal ve ekonomik koşullardan kaynaklanmaktadır. Halk sağlığı acil durumlarında, bu koşullar insanları salgınlara hazırlanmak ve bunlara yanıt vermek için ihtiyaç duydukları kaynaklardan izole edebilir.

Bazı koşullar, belirli ırksal ve etnik azınlık grupları için COVID-19'a yakalanma riskinin daha yüksek olmasına katkıda bulunur. Bu koşullar şunları içerir:

• Bazı ırksal ve etnik azınlık gruplarının yoğun nüfuslu bölgelerde yaşaması ve çok kuşaklı hanelere sahip olması daha olasıdır, bu da önlem almayı ve sosyal mesafeyi uygulamayı zorlaştırır.

• Irksal olarak ayrılmış ve tıbbi olarak yetersiz hizmet alan mahalleler, daha altta yatan sağlık koşullarıyla bağlantılıdır. Bu gruplar, COVID-19'un şiddetini artıran kalp hastalığı, diyabet ve akciğer hastalığı gibi daha yüksek kronik koşullara sahiptir.

• Bazı ırksal ve etnik azınlık gruplarının sağlık sigortası olma olasılığı daha düşüktür ve tıbbi sisteme güvensizlikleri vardır, bu da onları hasta olduklarında bakım arama olasılıklarını azaltır.

• Bazı ırksal ve etnik azınlık grupları, ücretli hastalık izni almadıkları kritik işçiler veya iş işleridir, bu da hasta olduklarında bile çalışmaya devam etmelerini daha olası hale getirir.

• Bazı ırksal ve etnik azınlık grupları, yakın yaşam alanları, ortak yemek hizmetleri vb. nedeniyle belirli riskler taşıyan hapishanelerde, cezaevlerinde ve gözaltı merkezlerinde aşırı temsil edilmektedir.

• Bazı ırksal ve etnik azınlık grupları İngilizce konuşmazlar veya ikinci dil olarak İngilizce konuşurlar, bu da bazen bakıma erişim konusunda bir engel oluşturur.


Araştırmacıların yanı sıra eyalet ve federal hükümetler şu anda azınlık gruplarında COVID-19 vakalarının, komplikasyonlarının ve ölümlerin sayısını izliyor ve bu da hastaların yönetimini, kaynakların dağıtımını ve halk sağlığı bilgilerini iyileştirmeye yardımcı olacak.

Ek olarak, topluluk içinde ücretsiz ve düşük maliyetli sağlık hizmetleri, bakkal dağıtım hizmetleri ve eğitim materyalleri gibi birçok kaynak bulunmaktadır. Daha fazla bilgi için lütfen sağlık uzmanınıza veya yerel sağlık departmanınıza başvurun.

COVID-19 hamile kadınları olduğu kadar hamile olmayan kadınları da etkileyebilir. Şu anda hamile kadınların COVID-19'a yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu gösteren yeterli kanıt yok. Bununla birlikte, araştırmalar hamile kadınların daha ciddi hastalık geliştirme riskinin daha yüksek olabileceğini göstermektedir. Ayrıca, erken doğum gibi hamilelik sırasında artan sorun riski de olabilir.

Hamileyseniz ve sizde COVID-19 olabileceğini düşünüyorsanız, bakımınızdaki sonraki adımları görüşmek için sağlık uzmanınızla iletişime geçmelisiniz. Doğum yapıyorsanız ve sizde COVID-19 olduğunu düşünüyorsanız, tesise gelen sağlık uzmanlarının sizi, çalışanları ve diğer hastaları korumak için uygun önlemleri alabilmesi için gelmeden önce hastanenizi veya doğum merkezinizi önceden arayın ve bilgilendirin.

Son araştırmalar, anne sütünün virüsü bebeklere yayma olasılığının düşük olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte, emzirmeye devam edip etmemeniz gerekip gerekmediğini belirlemek için sağlık uzmanınıza başvurmanız en iyisidir. Ayrıca evde :

• Çocuğunuza dokunmadan önce ellerinizi sabun ve suyla yıkayın. Sabun ve su yoksa, en az %60 alkol içeren el dezenfektanı kullanın.

• Çocuğunuzdan altı fitten daha yakın olduğunuzda maske takın (beslerken dahil)

Göğüs pompalarını temizleyin ve sterilize edin

Çocuğunuz yakın ve aksi belirtilmedikçe, CDC tarafından tavsiye edildiği şekilde, ev izolasyonunuz süresince ve sonrasında 14 gün karantinaya alınmalıdır. Bazı durumlarda bu süre 14 günden kısa olabilir. Daha fazla bilgi için CDC web sitesine bakın.


Hastaneler ve doğum merkezleri, COVID-19'un yayılmasını kontrol etmeye ve önlemeye yardımcı olmak için uygun hastalık kontrol uygulamalarını uygulamalıdır. Uygulamalar, hastanedeyken COVID-19 semptomları geliştiren hamile kadınların veya yakın zamanda doğum yapmış kadınların test edilmesini içermelidir. Bu sağlık tesisleri, COVID-19 olan veya olduğundan şüphelenilen hamile kadınlara veya yakın zamanda doğum yapmış kadınlara gelen ziyaretçi sayısını sınırlamalıdır. Ziyaretçiler ayrıca girişten önce COVID-19 semptomları için taranmalıdır.

Şu anda sınırlı verilere dayanarak, etkili HIV tedavisi gören HIV'li kişiler, HIV'i olmayan kişilerle aynı COVID-19 enfeksiyonu riskine sahiptir.

Daha yaşlı yetişkinler ve altta yatan ciddi tıbbi durumları olan her yaştan kişi, COVID-19'dan kaynaklanan ciddi hastalık riski altında olabilir. Buna bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler de dahildir. HIV'li bireyler, düşük CD4 hücre sayılarına sahiplerse veya etkili HIV tedavisi görmüyorlarsa çok hastalanma riski altındadır.


Hastalanmayı önlemenin en iyi yolu virüse maruz kalmaktan kaçınmaktır. HIV'iniz varsa, HIV ilacınızı almaya devam etmeniz ve sağlık uzmanınızın tavsiyelerine uymanız önemlidir. Ayrıca sağlıklı beslenmeli, yeterince uyumalı ve stresinizi mümkün olduğunca azaltmalısınız . Sağlıklı kalmak, bağışıklık sisteminizin enfeksiyonla savaşmasına yardımcı olur. COVID-19'un yayılmasını önlemeye yardımcı olmak için bu.

HIV'li kişilerde altta yatan belirli sağlık koşullarının oranları daha yüksektir. Bu koşullar ve ileri yaş , HIV'li kişiler COVID-19'a yakalanırsa daha ciddi hastalık riskini artırabilir. Bu özellikle ilerlemiş HIV'li insanlar için geçerlidir.

Herkesle aynı önerilen güvenlik önlemlerini almanın yanı sıra, HIV'li kişiler aşağıdaki adımları da atmalıdır:

• HIV ilacınızın yanı sıra HIV'i yönetmek için ihtiyaç duyduğunuz diğer ilaçları veya tıbbi malzemeleri 30 ila 90 gün arasında hazır bulundurun. İlacınızı posta yoluyla alıp alamayacağınızı sağlık uzmanınıza sorun.

• Mevsimsel grip ve bakteriyel pnömoni de dahil olmak üzere gerekli tüm aşıları yaptırdığınızdan emin olun, çünkü bu koşullar HIV'li kişileri daha sık etkiler.

• İzolasyona ihtiyacınız varsa, sağlık uzmanınıza teletıp ve diğer uzaktan bakım seçenekleri hakkında danışın.

• COVID-19 ile enfekte olursanız ne olacağı konusunda sağlık uzmanınızla konuşun. Rutin tıbbi ve laboratuvar ziyaretlerinizi, takip testleri ve izleme mümkün olana kadar nasıl erteleyeceğinize dair bir plan yapın.


COVID-19 ve mevsimsel alerjiler, aynı semptomların bazılarını paylaşır ve bu da ikisi arasındaki farkı söylemeyi zorlaştırabilir. Bununla birlikte, COVID-19 ateş ve titreme, kas ağrıları, yeni tat veya koku kaybı, mide bulantısı, kusma ve ishale neden olabilirken, mevsimsel alerjiler genellikle yapmaz. Mevsimsel alerjiler gözlerin kaşınmasına veya sulanmasına ve hapşırmaya neden olabilirken COVID-19 genellikle yapmaz. Belirtilerinizden herhangi biri hakkında herhangi bir sorunuz varsa, sağlık uzmanınıza başvurduğunuzdan emin olun. Daha fazla bilgi için Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) web sitesini ziyaret edin

Orta ila şiddetli astımınız varsa, COVID-19'dan çok hastalanma riskiniz daha yüksek olabilir. Virüs astım krizine neden olabilir ve muhtemelen zatürreye veya akut solunum yolu hastalığına yol açabilir. Ancak kendinizi korumak için atabileceğiniz adımlar var. Bu adımlar şunları içerir:

Astım eylem planınızı takip ederek astımınızı kontrol altında tutun .

• İlaçlarınızı reçete edildiği şekilde almaya devam edin ve önce sağlık uzmanınızla konuşmadan herhangi bir değişiklik yapmayın.

Astım tetikleyicilerinizden kaçının .

• Astım inhalerleri gibi reçeteli ilaçların acil bir tedarikini oluşturma konusunda sağlık uzmanınızla konuşun. Uzun süre evde kalmanız gerekebileceğinden 30 gün boyunca reçetesiz ilaç aldığınızdan emin olun.


Bazı dezenfektanlar astım krizini tetikleyebilir. COVID-19'u önlemek için dezenfekte ederken astım krizi geçirme olasılığını azaltmak için aşağıdaki ipuçlarını deneyebilirsiniz:

• Astımsız bir yetişkinden sizin için temizlemesini ve dezenfekte etmesini isteyin.

• Temizlik sırasında ve hemen sonrasında dışarı çıkın veya farklı bir odaya geçin.

• Dezenfektanı yalnızca gerektiğinde kullanın. Sık dokunulmayan yüzeyler gibi bazı yüzeylerin sadece sabun ve su ile temizlenmesi gerekebilir ve ekstra dezenfeksiyona ihtiyaç duymaz.

• Astım krizi geçiriyorsanız, dezenfektandan veya dezenfekte edilen alandan uzaklaşın. Astım eylem planınızı takip edin . Tıbbi acil durumlar için 9-1-1'i arayın veya acil servise gidin.

• Temizlerken ve dezenfekte ederken, siz veya temizlik yapan kişi şunları yapmalıdır:

- COVID-19'u önlemek için temizlik ve dezenfeksiyon önerilerine uyun.

- Astım krizine neden olma olasılığı daha düşük olan dezenfekte edici ürünleri seçin. Daha fazla bilgi için, Çevre Koruma Ajansı'nın onaylı ürünler listesine bakın .

- Çamaşır suyu gibi astım ataklarını tetikleyebilecek kimyasalların kullanımını sınırlayın ve bunları kapalı alanlarda kullanmayın.

- Astımlı kişilerin olabileceği yerleri temizlemek ve dezenfekte etmek için ek önlemlere uyun.


COVID-19'a maruz kaldıysanız, hastalanıp hastalanmadığınızı görmek için karantinaya almalı ve semptomlarınızı izlemelisiniz.

Belirtileriniz varsa veya COVID-19 için pozitif test yaptıysanız, virüsü başkalarına bulaştırmamak için izole etmelisiniz.

COVID-19'a maruz kaldığınızı veya testinizin pozitif çıktığını düşünüyorsanız, evde kalmanız ve evinizdeki ve toplum içindeki diğer kişilerle etkileşiminizi mümkün olduğunca sınırlamanız çok önemlidir. Diğerlerinden en az bir metre uzakta durun ve özellikle ciddi hastalık riski yüksek kişiler olmak üzere gereksiz ziyaretçilerden kaçının.

Daha önce COVID-19 için pozitif test yaptıysanız, semptom geliştirmediğiniz sürece karantinaya almanız veya üç aya kadar tekrar test yaptırmanız gerekmez. Ek olarak, aşı olduysanız, son dozunuzun üzerinden iki hafta geçtiyse ve herhangi bir semptomunuz yoksa karantinaya almanıza gerek yoktur. Bununla birlikte, maruziyetten sonraki 3-5 gün içinde test yaptırmalı ve maruz kaldıktan sonra veya negatif bir test sonucu alana kadar 14 gün boyunca halka açık kapalı ortamlarda maske takmalısınız.

Karantinaya alıp almama konusunda sorularınız varsa, sağlık uzmanınıza başvurun.

COVID-19 semptomlarınız olduğuna veya virüse maruz kaldığınıza inanıyorsanız, evde kalıp kalmama veya çalışmaya devam etme konusunda size özel rehberlik için iş yerinize danışmalısınız. CDC'nin yönergelerinden farklı olabileceğinden, işveren veya sağlık bakanlığı.

Daha fazla bilgi için CDC web sitesini ziyaret edin.


İzolasyon ve karantina, hastalığın yayılmasını önlemek için başkalarıyla etkileşiminizi sınırlamanın iki yoludur.

İzolasyon, COVID-19'lu bireyleri hasta olmayan insanlardan ayırmaktır. Bireyler artık bulaşıcı olmayana kadar bir süre ayrı tutulur.

Karantina, COVID-19'a maruz kalmış olabilecek kişileri hasta olmayan kişilerden ayırıyor. Semptomlar geliştirip geliştirmediklerini görmek için bir süre ayrılırlar.

Kendini tecrit etme ve kendi kendini karantinaya alma hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayın .

COVID-19 semptomlarınız olduğuna veya virüse maruz kaldığınıza inanıyorsanız, evde kalıp kalmama veya çalışmaya devam etme konusunda size özel rehberlik için iş yerinize danışmalısınız. CDC'nin yönergelerinden farklı olabileceğinden, işveren veya sağlık bakanlığı.


Hanenizdeki birine COVID-19'a maruz kaldığı için karantinaya alması söylenirse, siz de karantinaya almalısınız. Bu, özellikle o kişiyle yakın temas halindeyseniz geçerlidir. Belirtileriniz olmasa bile virüsü kapmış olmanız mümkündür.

Son üç ayda COVID-19 geçirdiyseniz, iyileştiyseniz ve semptomlarınız yoksa karantinaya almanıza gerek yoktur. Ek olarak, aşı olduysanız, son dozunuzun üzerinden iki hafta geçtiyse ve herhangi bir semptomunuz yoksa karantinaya almanıza gerek yoktur. Bununla birlikte, maruziyetten sonraki 3-5 gün içinde test yaptırmalı ve maruz kaldıktan sonra veya negatif bir test sonucu alana kadar 14 gün boyunca halka açık kapalı ortamlarda maske takmalısınız.

Karantinaya alıp almama konusunda sorularınız varsa, sağlık uzmanınıza başvurun.

Daha fazla bilgi için CDC web sitesini ziyaret edin.

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) yönergeleri, izolasyonu veya karantinayı durdurmaya karar verirken farklı faktörlerin dikkate alınmasını önerir:

• COVID-19 ile enfekte olanlar izole edilmelidir. Semptomlar düzeldiğinde ve semptomların ilk ortaya çıkmasından bu yana en az 10 gün geçtiğinde izolasyonu durdurabilirler. Tat veya koku kaybı gibi bazı semptomlar haftalar veya aylar sürebilir ve izolasyonun sona ermesini geciktirmemelidir. Hiç semptomu olmayanlar, testten 10 gün sonra tecrit etmeyi bırakabilir. Bununla birlikte, COVID-19'dan ciddi hastalığı olanlar veya bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerin 10 günden daha uzun süre tecrit edilmesi gerekebilir veya ne zaman başkalarının yanında olabileceklerini belirlemek için test gerektirebilir.

• Muhtemelen COVID-19'a maruz kalmış olanlar karantinaya alınmalıdır. Semptom geliştirmezlerse karantinaya almayı bırakabilirler ve olası maruziyetin üzerinden en az 14 gün geçmiştir. 14 gün tavsiye edilse de, CDC bazı kişilerin daha kısa bir süre karantinaya alınabileceğini öne sürüyor. Semptomları olmayan kişiler, test yapılmadan 10. günde veya 5. gün veya sonrasında negatif bir test sonucu alırlarsa 7. günde karantinaya son verebilirler. Karantina süresinin uzunluğu eyaletiniz veya yerel sağlık departmanınız tarafından kararlaştırılabilir. CDC'nin yönergelerinden farklı olabileceğinden, sağlık bakanlığı tarafından belirlenen tavsiyelere uymalısınız. COVID-19'a maruz kalma olasılığı bulunan ancak son üç ayda zaten COVID-19 geçirmiş, iyileşmiş ve semptomları olmayanlar, karantinaya almaya gerek yok. Ek olarak, aşı olduysanız, son dozunuzun üzerinden iki hafta geçtiyse ve herhangi bir semptomunuz yoksa karantinaya almanıza gerek yoktur. Bununla birlikte, maruziyetten sonraki 3-5 gün içinde test yaptırmalı ve maruz kaldıktan sonra veya negatif bir test sonucu alana kadar 14 gün boyunca halka açık kapalı ortamlarda maske takmalısınız.

COVID-19 teşhisi konan bir kişinin, muhtemelen maruz kalan biri karantinayı durduramadan önce izolasyonu durdurmasının mümkün olduğunu lütfen unutmayın.

Kendini izole etme ve karantinaya alma hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayın .


Nereye gittiğinize bağlı olarak, giriş gereksinimleri ve kısıtlamaları varsa varış noktanızda karantinaya almanız gerekebilir. Seyahat karantinaları hakkında daha fazla bilgi için eyalet, bölge , kabile ve yerel halk sağlığı web sitelerini kontrol ettiğinizden emin olun . Uluslararası seyahat edenler, daha fazla ayrıntı için Dışişleri Bakanlığı veya Sağlık Bakanlığı veya ABD Dışişleri Bakanlığı, Konsolosluk İşleri Bürosu, Ülke Bilgileri sayfasına başvurmalıdır.

COVID-19'a maruz kaldıysanız, 14 gün karantinaya almalısınız. Bu dönem, COVID-19 için negatif test yapsanız veya kendinizi sağlıklı hissetseniz bile, COVID-19 olan biriyle son yakın temasınızdan itibaren başlar. 14 gün tavsiye edilmesine rağmen, CDC bazı kişilerin daha kısa bir süre karantinaya alınabileceğini öne sürüyor. Semptomları olmayan kişiler, test yapılmadan 10. günde veya 5. gün veya sonrasında negatif bir test sonucu alırlarsa 7. günde karantinaya son verebilirler. Karantina süresinin uzunluğu eyaletiniz veya yerel sağlık departmanınız tarafından kararlaştırılabilir. CDC'nin yönergelerinden farklı olabileceğinden, sağlık bakanlığı tarafından belirlenen tavsiyelere uymalısınız.

COVID-19 olan kişiyle yakın temastan kaçınamayacağınız bir evde yaşıyorsanız derhal karantinaya almalısınız. Aksi belirtilmedikçe, CDC tarafından önerilen şekilde , kişi ev izolasyonunu sona erdirmek için kriterleri . Bazı durumlarda bu süre 14 günden kısa olabilir.

Karantinanın ne zaman başlatılacağı veya durdurulacağıyla ilgili ek sorular için sağlık uzmanınıza başvurduğunuzdan emin olun.


Tam aşılıysanız, COVID-19'lu biriyle birlikte olduktan sonra karantinaya almanıza gerek yoktur. Bununla birlikte, maruziyetten sonraki 3-5 gün içinde test yaptırmalı ve maruz kaldıktan sonra veya negatif bir test sonucu alana kadar 14 gün boyunca halka açık kapalı ortamlarda maske takmalısınız. Kişiler, son dozlarından iki 2 hafta sonra tam olarak aşılanmış olarak kabul edilir. Son dozunuzun üzerinden iki hafta geçmemişse karantina kurallarına uymaya devam etmelisiniz.

Size COVID-19 teşhisi konduysa, izolasyonu ne zaman durdurmanın doğru olduğunu belirlemenize yardımcı olması için lütfen birinci basamak sağlık hizmeti sağlayıcınıza veya yerel sağlık departmanınıza danışın. Tipik olarak bu, ateş ve semptomlar düzeldiğinde ve semptomların başlamasından bu yana 10 gün geçtiğinde yapılır. Tat veya koku kaybı gibi bazı semptomlar haftalar veya aylar sürebilir ve izolasyonun sona ermesini geciktirmemelidir. Belirtileriniz yoksa, testiniz yapıldıktan 10 gün sonra izolasyonu bırakabilirsiniz. Sosyal mesafe ve izolasyonla ilgili federal, eyalet ve yerel yönetim yönergelerini takip ettiğinizden emin olun. Daha fazla bilgi için lütfen CDC web sitesini ziyaret edin.

Bireysel düzeyde, bir antikor testi kandaki antikorları arar. Bağışıklık sisteminiz enfeksiyonlarla savaşmak için antikor proteinleri üretir. COVID-19'a maruz kaldıysanız, bir antikor testi, COVID-19'a neden olan virüs olan SARS-CoV-2'ye karşı antikor geliştirip geliştirmediğinizi gösterecektir. Bir antikor testi size mevcut bir COVID-19 enfeksiyonunuz olup olmadığını söyleyemez.

Nüfus düzeyinde, antikor testi, araştırmacılara COVID-19'a kaç kişinin maruz kaldığı ve bulaştığı konusunda bir fikir verebilir. Gelecekte antikor testi, birinin COVID-19'a karşı bağışıklığı olup olmadığını, yani tekrar enfekte olamayacaklarını gösterebilir. Antikorlar insanları COVID-19'a karşı bağışık hale getirirse, liderlerin ve halk sağlığı görevlilerinin nüfusun sürü bağışıklığına ulaşıp ulaşmadığı konusunda bilgilendirilmesine yardımcı olabilir. Sürü bağışıklığı, bir popülasyonun büyük bir yüzdesinin COVID-19'a bağışık hale gelmesidir ve bu, bağışık olmayan insanları koruyabilir.


Üç farklı antikor türü vardır: IgM, IgG ve IgA.

• İmmünoglobulin M (IgM) genellikle vücudun bir enfeksiyona ilk tepkisi olarak üretilir. Bununla birlikte, COVID-19 için IgM antikorları, IgG antikorları ile yaklaşık aynı zamanda üretilir. Genel olarak, IgM kısa süreli koruma sağlayabilir ve bir kişinin yakın zamanda enfekte olup olmadığını söylemeye yardımcı olabilir.

• İmmünoglobulin G (IgG) en yaygın antikor türüdür. Genellikle çoğu enfeksiyondan birkaç gün ila hafta sonra yapılır. Bununla birlikte, COVID-19 için IgG antikorları, IgM antikorları ile yaklaşık aynı zamanda üretilir. Genel olarak, IgG vücutta kalır ve gelecekte maruz kalmaya karşı uzun süreli koruma sağlayabilir.

• İmmünoglobulin A (IgA) kanda, sinüslerde, akciğerlerde ve midede bulunur. Genel olarak, IgA bu bölgeleri enfeksiyondan korumaya yardımcı olur. Bununla birlikte, bu antikorların COVID-19'a maruz kalma veya bağışıklığın belirlenmesinde nasıl bir rol oynadığı bilinmemektedir.

Şu anda, bu antikorlara sahip kişilerin gelecekteki COVID-19 enfeksiyonlarına karşı korunduğunu öne sürmek için yeterli kanıt yok. Ek olarak, antikor testi tek başına COVID-19 enfeksiyonu veya yeniden enfeksiyonun varlığını veya yokluğunu belirlemek için kullanılmamalıdır. Daha fazla bilgi için CDC web sitesini ziyaret edin.


En güncel araştırmalara göre, antikorlar COVID-19 enfeksiyonundan yaklaşık 1 ila 3 hafta sonra gelişir. Ancak bu, kişiye göre değişir ve bazı kişilerin antikor geliştirmesi daha uzun sürebilir.

Tüm COVID-19 antikor testleri, kanda virüse özgü antikorları arar. Belirli bir antikoru arayan antikor testleri vardır (IgG testi gibi). Diğer antikor testleri, çoklu antikorların varlığını arar (toplam antikor testi gibi). Her iki test türü de virüse maruz kalıp kalmadığınızı kontrol etmeye çalışırken yardımcı olur. Şu anda bir antikoru diğerine karşı kontrol etmenin bir avantajı yoktur. IgM ve IgG antikorları, en çok COVID-19'a geçmişte maruz kalmayı kontrol ederken faydalıdır. CDC, IgA antikorlarının test edilmesini önermez.

Antikor testleri, bir kişinin şu anda enfekte olup olmadığını göstermez. Moleküler (PCR) testi, mevcut COVID-19 enfeksiyonunun daha güvenilir bir göstergesidir.

Antikor testi tek başına COVID-19 enfeksiyonu veya yeniden enfeksiyonun varlığını veya yokluğunu belirlemek için kullanılmamalıdır. Bireyler antikorlar gelişmeden çok erken test edilebilirler ve bazı kişiler enfeksiyondan sonra asla saptanabilir antikorlar geliştirmezler. Ek olarak, antikorlara sahip olmak daha önceki bir enfeksiyonu gösterebilir ve mevcut hastalıkla ilgisi olmayabilir.

Yarı niceliksel bir antikor testi, COVID-19 veya aşıya maruz kaldıktan sonra bağışıklık tepkisi geliştiren bireylerin belirlenmesine yardımcı olabilir. Ancak, sahip olduğunuz bağışıklık düzeyini belirlemek için kullanılmamalıdır. Bununla birlikte, antikorların spesifik olarak SARS-CoV-2'ye (COVID-19) karşı koruyucu bağışıklık sağlayıp sağlamadığını belirlemek için hala kanıtlar toplanmaktadır. Test sonuçlarınızı nasıl yorumlayacağınız konusunda ek rehberlik için sağlık uzmanınızla görüşün.

Bu test, test sırasında antikorlarınız olup olmadığını belirlemeye yardımcı olan sayısal bir değer sağlar. Bununla birlikte, zaman içinde antikor düzeylerini izlemenin yararlı olup olmadığı hala bilinmemektedir. Test sonuçlarınızı nasıl yorumlayacağınız konusunda ek rehberlik için sağlık uzmanınızla görüşün.

COVID-19 semptomlarınız varsa, aktif enfeksiyon testi yaptırmak için sağlık uzmanınıza veya yerel sağlık departmanınıza başvurun. Antikor testi, yalnızca maruz kaldığınızı ve bir bağışıklık tepkisi geliştirip geliştirmediğinizi size söyleyebilir, ancak aktif bir enfeksiyonunuz olup olmadığını söyleyemez.

Enfekte olduktan hemen sonra antikor testi yaptırmak yanlış negatif sonuca neden olabilir. Vücudunuzun kanda tespit edilecek kadar antikor üretmesi, COVID-19 ile enfekte olduktan sonra genellikle yaklaşık 1 ila 3 hafta sürer. Bununla birlikte, mevcut araştırmalar, antikor testi yaptırmak için enfeksiyondan sonra 3 ila 4 hafta beklemenin en iyisi olabileceğini gösteriyor. Bazı kişilerin antikor geliştirmesi daha uzun sürebilir veya test tarafından tespit edilecek kadar antikor geliştiremeyebilir. Yeniden testin gerekip gerekmediğini öğrenmek için sağlık uzmanınıza veya yerel sağlık departmanınıza başvurmanız önerilir.

Test sonuçlarınız kanda COVID-19 antikorları için pozitif olduğunuzu gösteriyorsa, muhtemelen COVID-19'a maruz kalmışsınız demektir. Antikorlara sahip olmak genellikle daha fazla enfeksiyona karşı bağışıklık sağlar, ancak şu anda bu antikorlara sahip kişilerin gelecekteki COVID-19 enfeksiyonlarına karşı korunduğunu öne sürmek için yeterli kanıt yoktur

Yanlış pozitifler, bir kişi COVID-19 için antikorları YOKSA bile pozitif test ettiğinde ortaya çıkar. Sonucun yanlış bir pozitif olma ihtimali küçük bir ihtimaldir. Üreticiler, testlerinin doğrulanmasını sağlamak için yaklaşık %99 ila %100 arasında yüksek bir özgüllük göstermelidir. Ek sorularınız varsa, daha fazla bilgi için lütfen doğrudan laboratuvarla iletişime geçin.

Bazı çalışmalar, daha şiddetli semptomları olan bireylerin daha yüksek antikor seviyeleri geliştirdiğini göstermiştir. Bununla birlikte, antikorlara sahip olmak genellikle gelecekteki enfeksiyonlara karşı bağışıklık kazandırsa da, şu anda bu antikorlardan daha yüksek miktarlarda sahip olan kişilerin gelecekteki COVID-19 enfeksiyonlarına karşı daha iyi korunduğunu önermek için yeterli kanıt yoktur.

Asemptomatik bir COVID-19 enfeksiyonundan antikorlarınız olabilir. Asemptomatik bir enfeksiyon, enfekte olduğunuz ancak herhangi bir semptom göstermediğiniz zamandır.

Kanınızda antikorların saptanmasıgenellikle 1 ila 3 hafta sürer. Antikorlar zamanla geliştiğinden, testettiğiniz zamana bağlı olarak antikor düzeyleriniz değişebilir.

Kanınızda antikorların saptanması genellikle 1 ila 3 hafta sürer. Antikorlar zamanla geliştiğinden, test ettiğiniz zamana bağlı olarak antikor düzeyleriniz değişebilir. Ancak bu kişiye göre değişir. Sonuçlarınız hakkında sağlık uzmanınızla veya yerel sağlık departmanınızla konuşarak yeniden testin tavsiye edilip edilmediğini öğrenin.

Kandaki COVID-19 antikorları için test sonucunuz belirsiz ise bu, sonuçların ne pozitif ne de negatif olduğu anlamına gelir. Kanınızda antikor olup olmadığını doğrulamak için muhtemelen yeniden test edilmeniz gerekecektir. Kanınızda testin tespit etmesi için yeterli antikor yoksa, örneğin enfekte olduktan çok kısa bir süre sonra test yaparsanız, belirsiz bir sonuç ortaya çıkabilir. Bu sonuç, örneğiniz veya testin kendisinde bir sorun olduğunda da ortaya çıkabilir.

Şu anda, sosyal mesafeyi veya izolasyonu ne zaman durduracağınızı söyleyebilecek bir test yok. Sonraki adımlar hakkında sağlık uzmanınıza danışın ve sosyal mesafe ve COVID-19 güvenlik önlemleri ile ilgili federal, eyalet ve yerel yönetim yönergelerini izlemeye devam edin. Ayrıca, 65 yaş üstü veya önceden mevcut tıbbi rahatsızlıkları olanlar gibi risk altındaki bireyleri ziyaret etmekten kaçınmalı veya dikkatli olmalısınız.

COVID-19'dan tamamen iyileşen ve antikorları olan kişiler, plazma bağışlamayı düşünmeye teşvik edilir. Bağıştan en az 14 gün önce semptomlardan tamamen kurtulmuş olmanız gerekir. Başka sorularınız varsa, daha fazla bilgi için lütfen doğrudan bağış merkeziyle iletişime geçin.

Şu anda bağışıklık durumunuzu kontrol etmek için bir antikor testi yaptırmanız tavsiye edilmez. Vücudunuz aşıdan bir bağışıklık tepkisi geliştirdiğinden, bazı antikor testlerinde pozitif test yapabilirsiniz . Antikor testleri, daha önce virüse maruz kalmış olabileceğinizi gösterir. Uzmanlar şu anda COVID-19 aşısının antikor testi sonuçlarını nasıl etkileyebileceğini araştırıyor.

PWNHealth yalnızca Acil Kullanım İzni (EUA) almış olan COVID-19 testlerini kullanır. Bu yetkilendirilmiş testler yanlış, yanlış pozitif veya yanlış negatif sonuç olasılığını en aza indirir. FDA, belirli standartları karşılayan testlerin üstün kalitede olduğunu ve yüksek hassasiyet ve özgüllüğe* (doğruluk ölçümleri) sahip olduğunu bulmuştur.

PWNHealth, duyarlılığı ve özgüllüğü düşük olduğu gösterilen testleri kullanmaz. Ek bilgi için lütfen doğrudan laboratuvarla iletişime geçin.

*Gerçek duyarlılık ve özgüllük, test üreticileri arasında farklılık gösterebilir. Uygun şekilde toplanmayan bir numune de hatalı sonuçlara neden olabilir.


Bir antikor testi, virüse maruz kaldıktan sonra ortaya çıkan COVID-19'a karşı antikor geliştirip geliştirmediğinizi kontrol eder. Antikor testleri, bir kişinin şu anda enfekte olup olmadığını göstermez.

PCR testleri, virüs tarafından üretilen genetik materyali (viral RNA) kontrol eder. Şu anda enfekte olup olmadığınızı ve COVID-19'u başkalarına bulaştırıp yayamayacağınızı belirler


Daha önce COVID-19'a maruz kaldıysanız veya maruz kaldığınıza inanıyorsanız ve aktif bir COVID-19 enfeksiyonunuz olduğunu düşünüyorsanız, antikor testi yaptırmalısınız.

Daha fazla bilgi için CDC web sitesini ziyaret edin.

Şu anda COVID-19 semptomlarıyaşıyorsanız veya yakın zamanda maruz kaldıysanız, şu anda enfekte olupolmadığınızı görmek için bir PCR testi yaptırmalısınız.

Antikor testleri, bir kişinin şu anda enfekte olup olmadığını göstermez. Bu nedenle, mevcut bir enfeksiyonu teşhis etmek için PCR testi yerine kullanılmamalıdırlar.

Antikor testleri, maruz kalma ve bağışıklık sisteminin COVID-19 enfeksiyonlarına nasıl tepki verdiği hakkında bilgi sağlayarak PCR testlerini tamamlayabilir.

COVID-19'un daha şiddetli semptomları için risk altında olan birini ne zaman ziyaret edebileceğinizi söyleyebilecek bir test yoktur. Bu tür ziyaretleri yapmak için doğru zamanın ne zaman olduğunu belirlemenize yardımcı olması için birinci basamak sağlık hizmeti sağlayıcınıza veya yerel sağlık departmanınıza danışın. Sosyal mesafe ve COVID-19 güvenlik önlemleriyle ilgili federal, eyalet ve yerel yönetim kılavuzlarına uymaya devam ettiğinizden emin olun.

FDA, halk sağlığı acil durumlarında henüz resmi onay almamış tanı testlerine Acil Kullanım İzni (EUA) verme yetkisine sahiptir. FDA, COVID-19'u tespit etmeye veya teşhis etmeye yardımcı olmak için COVID-19 salgını sırasında belirli testler için EUA'ya izin verdi.

Tam FDA onayı gibi, EUA da katı standartlara dayanır. Ancak, EUA, tam FDA onayının aksine, mevcut sınırlı verilere dayanarak daha hızlı tamamlanır.

Daha fazla bilgi için lütfen FDA .


Antikor testleri ve moleküler testler (birlikte "testler" olarak anılacaktır) Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanmamıştır veya onaylanmamıştır;

FDA, bazı testlerin Acil Kullanım İzni (EUA) kapsamında belirli laboratuvarlar tarafından kullanılmasına izin vermiştir;

Antikor testleri, yalnızca SARS-CoV-2'ye karşı antikorların saptanması için yetkilendirilmiştir ve başka herhangi bir virüs veya patojenin saptanması için değil;

Moleküler (PCR) testleri, yalnızca SARS-CoV-2'den nükleik asidin saptanması için yetkilendirilmiştir ve başka herhangi bir virüs veya patojenin saptanması için değil; ve,

Testlere yalnızca, Kanun, 21 USC § 360bbb- Bölüm 564(b)(1) uyarınca COVID-19'un tespiti ve/veya teşhisi için in vitro teşhisin acil kullanımına izin verilmesini haklı gösterecek koşullar mevcut olduğu sürece izin verilir. 3(b)(1), yetkilendirme daha erken sonlandırılmadığı veya iptal edilmediği sürece.

Duyarlılık ve özgüllük, doktorları ve hastaları bir testin doğruluğu hakkında bilgilendirmek için farklı ve tamamlayıcı önlemlerdir. İyi bir test hem yüksek duyarlılığa hem de yüksek özgüllüğe sahiptir.

Duyarlılık , bir testin enfekte olmuş kişileri (pozitif vakalar) ne kadar iyi tespit edebildiğinin bir ölçüsüdür. Bir kişinin bir enfeksiyonu varsa, %100 duyarlılığa sahip bir test, pozitif bir sonuçla onu doğru bir şekilde tespit edebilir.

Özgüllük , bir testin enfekte OLMAYAN (negatif vakalar) kişileri ne kadar iyi tespit edebileceğinin bir ölçüsüdür. Bir kişide enfeksiyon yoksa, %100 özgüllüğü olan bir test, onu negatif bir sonuçla doğru bir şekilde tespit edebilir.

Yanlış olan negatif bir sonuca yanlış negatif denir. Yanlış negatifler, bir kişi enfeksiyona sahip olmasına rağmen negatif test ettiğinde ortaya çıkar.

Yanlış negatifler ve pozitifler, enfeksiyonu olanlara yanlış güvence vererek veya enfeksiyonu olmayanların kritik kaynakları kullanmasına neden olarak COVID-19 pandemisini daha da kötüleştirebilir.